Milletimizin, 1071'de geldiği Anadolu topraklarına vurduğu son mühür olan güzel Cumhuriyetimizin kuruluşunun 99. Yılının gururu ve heyecanı içindeyiz.

Dünyadaki her milletin bir misyonu, kendini ifade eden değer tanımlamaları vardır. Bu noktada rahatlıkla ifade edilebilir ki Türk Milleti sadece yaşamak için değil aynı zamanda yaşatmak için varlığını sürdüren bir millet olmuştur. Kendi varoluşunu başka milletlerin sömürüsüne veya yok oluşuna değil, onların korunmasına, onlara adalet ve hoşgörü ile yaklaşmaya bağlayan, "İnsanı Yaşat ki Devlet Yaşasın" anlayışını ayak bastığı üç kıtaya götüren bir yaklaşıma sahiptir.

Türkiye Cumhuriyeti; asırlardır hürriyetinden ve onurundan taviz vermektense ölmeyi tercih eden asil bir milletin şahlanışının, küllerinden yeniden doğuşunun nişanesidir. Türk Milleti, 29 Ekim 1923'te bir kez daha tüm dünyaya iradesine pranga vurdurmayacağını, kendi kaderi üzerinde hiç kimsenin müdahil olamayacağını kanıyla ve canıyla ilan etmiştir.

Bu duygu ve düşüncelerle; Cumhuriyetimizin 99'uncu yıldönümünde milletimizin sahip olduğu tüm değerlerle hissettiği bu coşku ve heyecanının gönül dünyasından hiç eksik olmamasını temenni ediyor, bu müstesna günde Cumhuriyet'i "En Büyük Eserim" diye tanımlayan Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları başta olmak üzere, kutsal vatan topraklarımızın bütünlüğü ve necip milletimizin selameti için canlarını feda ederek şehadete irtihal eden tüm aziz şehitlerimizi rahmet ve minnetle anarken, şehadete şahitlik eden kahraman gazilerimizi de şükran ve saygıyla anıyor, birlik, beraberlik ve kardeşlik içerisinde aydınlık yarınlara emin adımlarla ulaşmamız temennisiyle tüm halkımızın Cumhuriyet Bayramı'nı içten dileklerimle kutluyorum.

DR. UFUK DİLEKÇİ

İLÇE MİLLİ EĞİTİM MÜDÜRÜ